Piyanoya yeteneğim var mı? Enstrüman çalabilir miyim?
Eveeeeet geldik genç ve yetişkin müzisyen adayları arasında çokça merak edilen diğer bir konuya. Bu sefer ki sualimiz, acaba bu meraklı şahsiyet piyano çalabilir mi ya da hangi enstrümana başlamalı? Bir kere o meraklı şahsiyetin şunu anlaması lazım, müzik sanatına adım atmaya cür'et edecek er kişinin piyanonun bu alandaki tek enstrüman olmadığını ve piyanonun o güzel ve minnoş diye atfettiği halbuki gayet dehşetvari de tınlayabilen sesini beğenmesinin piyano çalabileceği anlamına gelmediğini bilmesi lazım. Enstrüman seçiminde rol oynayabilecek bir çok etken var. En önemlilerinden birisi, kişinin müzik zevki. Herkes ne stil dinliyorsa lütfen o stilin hakim olduğu enstrümana yönelsin. Piyano dinliyorsa da azcık nazariyatı bilsin. Ben de 50 cent dinledikten sonra değil de Bay Szopen ile tanıştıktan sonra başladım piyanoya mesela. Yani yargımız aşikardır üstadlar, her besteci ve stili kendi alanında duayen olması ile ve kesinlikle yermiyor olmamızla (ne haddimize) beraber, temennimiz şudur ki lütfen değerli piyano öğretmeni adayınıza ben Mardin türkülerini dinlemeyi çok seviyorum ya da faraza özellikle youtube ile büyüyen gençlerin sevdiği popi bir parçayı çalmak istiyorum diye gitmeyin. Nasıl ki bir iş görüşmesine gitmeden önce şirketi incelersiniz, belki sizi mülakat edecek kişiyi bilirsiniz de araştırırsınız veya insan kaynakları neye dikkat eder okursunuz ya hani, piyano öğretmeninizle bir deneme dersinden önce ya da asıl dersinizden önce de lütfen biraz araştırınız piyano nasıl bir enstrümanmış, nereden neden çıkmış, hangi stile hizmet eder de falan da filan. Unutmayın ki öğretmeninizle ilk dersiniz de karşılıklı bir görüşmedir, ya siz onu işe alırsınız, ya da o sizi sanat kapılarından içeri alır. Piyano öğretmeni adayınızın nasıl bir eğitimden geçtiğini az çok araştırır ve tahayyül ederseniz zaten nasıl sorular sormanız gerektiğini ve neler üstünde konuşmanızın daha makbul olduğunu idrak edersiniz. Neyse bu kısmı fazla uzattık bence, sanki böyle musiki huzuruna gelen çok insan olmuş gibi. ---(oldu)---. Şimdi biraz diğer etkenlere göz atalım; stilimizle uyuşan enstrümanı bulduk diyelim, sonra biraz bakalım enstrüman eğitimi nasıl bir süreçmiş, hemen enstrüman sahibi olmak gerekir mi gibi gibi. Özetle bahsedeceğim, enstrüman eğitimi nöral bir süreçtir ve zihninizi o zamana kadar kullanmadığınız bir şekilde kullanmaya zorlayacaksınız haberiniz olsun. Yani dersten içeri girerken dertlerinizi, sıkıntılarınızı ya da sevgilinizden yediğiniz tripleri kapı dışında bırakın yoksa müziğin disiplinleriyle boğuşan zihniniz çabuk yorulacak ya da pes edecektir. Diğer bir unsur ise enstrümana erişiminiz. Şahsi tavsiyem çabuk edinebileceğiniz (tabi ki tarzınızla uyuşan) bir enstrümana yeltenmeniz. Dolar olmuş 6 kağıt, zamanında 3 liraya satılan piyano olmuş 6 lira, zaten herkes özel okulda okuyor, nasıl alsın o piyanoyu bu zavallı baba? Ne ailenizi yorun ne de haftada sadece bir kere dokunacağınız bir enstrümanla kendinizi zahmete sokup hocanızı da gereksiz zaman kaybına maruz bırakın. Tabi bir de şu var, hangi enstrümana ve hangi stile başlarsanız başlayın gönlünüzün bu sanata açık olması, bir hedefinizin olması ve sanata diz çöküyor olmanız lazım, yoksa o kapılardan kovulursunuz. Bunu sonraki yazılarda izah edeceğim. Neyse bu yazıyı daha fazla uzatmayacağım, sonuç şu, icra edeceğin stile karar ver hocam, ailenle de istişare et, enstrümanını bilgece seç ve sanat dünyasını güzel amaçlar uğruna meşgul eyle...
