Müzik Sanatında Başarı Nasıl Gelir? Nelere Bağlıdır?

Ne zamandır şu konuda bir yazı yazıcam yazıcam kısmet olmadı.
Artık zamanı geldi sanırım. Halimizi her ne kadar düzeltmeye çalışsak da sorun temelde maalesef.

Müziğe yeni başlayan yetişkinler ya da çocuklarda gözlemlediğimiz bir çok husus oluyor. Günlük yaşamın yoğunluğu, iş hayatının stresi, sınav döneminde sınava yönelik çalışmalar derken müziğe az vakit ayırabiliyor ya da hiç ayıramıyoruz, ama yine de nedense müzik ile haşır neşir olmak istiyoruz. Bu yazı çocuklara/velilere ve yetişkinlere hitaben müzik sanatında başarıya nasıl ulaşılır, neden ulaşılmaz gibi konuları inceleyecek olup mümkün ya da imkansız olabilecek bir çok konuya sert ya da yumuşak değinecektir, faydalı olmasını ümit ediyoruz :)

Çocuklara ve velilerine hitaben:

Günümüz çocukları tabi benim çocukluğumu yaşadığım bir döneme nazaran çok geniş imkanlarla yetişiyor ve aradıkları bilgilere çok kolay erişebiliyorlar. Bu geniş imkanlar onları bazen tembelliğe de itiyor tabi. Bir kütüphaneden kitapları karıştırıp saatler harcayıp ulaşılan bilgi ile Google'a yazarak saniyeler içinde ulaşılmış bir bilgi için harcanan emek arasında çok fark var. Çocuklar kendi dünyalarında bir çok şeyi bilinçli olarak yapsalar da konu hobi amaçlı başlanan dallara geldiğinde tabi veli yönlendirmesinin büyük payı oluyor. Çok az çocuk gerçekten kalbinde müzik sevgisiyle kendi kendine isteyerek velisini yönlendirir ve sanat kapılarına gelir. Veli yönlendirmesiyle başlayan çocuklarda da aile yaşantısının biçimine bağlı olarak çok farklı yollar zamanla belirir.

En sevdiğim seçenek şu, ailenin müzikle hiç alakası yoktur ancak çocuğunun müzik sanatını öğrenmesini ister. Bir kuruma giderek kaydını yaptırır, defterini kalemini hazırlar ve çocuk kursa başlar. Aylar geçer, ancak çocukta müzikal anlamda bir tohum yeşermez, veli çocuğunu ve öğretmenini sorgulamaya başlar. Hatta "komşunun kızı duyduğunu çalıyor bizimki neden çalamıyor?" ya da "Bilindik parçaları ne zaman çalacak bizim çocuk?" -sanki çok bir parça biliyorlarmış gibi- şeklinde sorular belirmeye başlar. Bu yol veli çabalamazsa boşu boşuna zahmete girilmiş bir yoldur. Her ne kadar herkesin eğitilebileceğini ya da yetiştirilebileceğini düşünsem de büyük oranda görüyorum ki çocuğu yetiştirmeye başlamadan önce veliyi yetiştirmek gerekiyor. Herkes zannediyor ki çocuk kemana ya da piyanoya başlayınca virtüoz olacak. Siz çocuğunuz için müzikal bir ortam yaratmaz, konserlere gitmez, evde abidik gubidik müzikler dinler, gayet uygunsuz diziler izlerseniz, çocuğunuz youtube ile kalkıp youtube ile yatarsa bu iş kesinlikle olmaz. Adama vahiy gelecek hali yok müziğe merakının artması için. Siz öncelikle aile yaşantınızı bunun üzerine kuracaksınız, çocuk da bunu görerek heyecan ve sevgi duyacak, merak duyacak ki evde oturup çalışacak. "Ay valla evde piyanonun başına oturtamıyoruz" derler bir de. Neden otursun ki? Çalacağı egzersiz/parça ona öğretmeninin verdiği sıkıcı bir melodi sadece. İlerlediğinde neler olabileceğine ilişkin bir fikri aile olarak ona sağladınız mı? Yok. Hayatına katacağı güzellikler hakkında bir fikir verdiniz mi? Yok. Çocuğa komik gelecek de olsa oturup hep beraber bağırmalı çığırmalı bir opera izlediniz mi? Yok. Ayda bir güzel konsere gidip sahada müzisyenler ne yapıyormuş gösterdiniz mi? Yok. O zaman size tavsiye boşuna paranızı harcamayın ve çocuğunuzu baskete, yüzmeye, ya da topluca yapılan aktiviteler ile daha fazla eğlenebileceği alanlara gönderin.

Bazen de şu oluyor, aile istekli, müzik konusunda da fikir sahibi eyvallah, finansal olarak da hali vakti yerinde, "3.5 yaşına geldi piyanoya uygun mudur?" sorusu geliyor :D ya abicim bırakın bi adam büyüsün, bi sokakta mahallede koştursun oynasın, bu sırada sen ona müzikal bir ortam yarat o isteyecek zaten. Çocukluğunu biraz biraz yaşamadan derse gelen kişiye ben piyano öğretmenliği değil oyun abiliği yapıyorum. Ne anlasın o yaşta çocuk bire bir ders yapmaktan. Okul öncesi müzik derslerini araştır ona gönder ya da. Hiç olmazsa toplu bir şekilde ders alır diğer çocuklarla kaynaşır sosyalleşir. Tekrar ne olursa olsun velinin eğitimine geliyor konu.

Başka bir hadise ise şöyle, çocuk hiphop ya da rap gibi müziklere merak salmış. Normaldir okulda arkadaşlarından görmüş özenmiştir çocuk, youtubeda sürekli o tür dinliyor falan, gel bu çocuğu piyanoya ver şimdi. Bakın, piyano eğitiminin başlangıcı notaları ezberlemekle, tuşlara güzel basabilmeyi öğrenmekle ve hakikaten melodik olarak çok zayıf egzersizlerle dolu geçen bir süreç, enerjisi yüksek bir çocuk için anlamsız bir durum yani. Götür abicim bateriye vursun adam ya da azcık büyüsün gitara ver ne yapcak o çocuk piyanoda kemanda. Aynı durum başka enstrümana merakı olup niyeyse "temeli piyanodur hepsinin" denilip piyanoya başlayan çocuklarda da var. İlk dersten itibaren görmüşüz ki ritme ve ritim dokularına hassasiyeti var adamın, ama yok piyano temel iki sene sıkıla sıkıla piyanoya gelsin sonra bateriye vurur. Merakı ve dinlediği stil neyse sen o yönde imkan sağla, büyüyünce müzikal lezzetleri değişince kendi isterse piyanoyu da ister kemanı da zaten. Tek enstrüman piyanoymuş kemanmış gibi davranmak tuhaf, bir sürü tarz bir sürü enstrüman var bırakın klişe lafları "piyano çalan zeki oluyomuş" gibi, eğlence nerede ise oraya gidin...

"Hepsinin temeli piyano" mevzusu ne peki? Anlatırlar işte bak Mozart da Beethoven da bütün büyük müzisyenler de piyano ile başladılar diye. E iyi de birinin babası saray müzisyeni, şef ve besteci diğerinin babası baş kemancı ve sürekli müzisyenlerle beraber. Besteye soyunan kişi de piyano -ya da klavyeli çalgı- olmazsa olmaz zaten. Bizim veliler de hemen havaya giriyor bak Mozart da piyanoyla başlamış çocuğum sen de Mozart olucaksın diye :D

İmkan sağlama kısmı var tabi işin bir de. Eğer çocuğunuzu müziğe başlatıyorsanız enstrüman imkanı tez bir şekilde sağlanmalı. Her hafta aynı seviye ile gelirse öğrenci hoca ne yapsın? "Biz bir deniyelim hocam yeteneği var mı yok mu sonra alırız". Aradan yıllar geçip hala enstrüman almayan aileleri gördük sonra da soruyorlar bizim çocuğun durumu nasıl diye. Gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum. Çocuk başladı diyelim, enstrüman hemen alınamıyorsa da -ki gayet anlaşılır bir durum dolar 6ya dayanmışken- vakit ayırıp kursa ekstra zamanlarda götüreceksin. Bir süre sonra da -ki bir kaç ay maksimum- bu imkanı çocuğa sağlayacaksın oturup evde çalışacak. Yoksa yine bu yolun sonu kapalıdır.

En makbulu şudur, aile müzikle içli dışlıdır, evde güzel melodiler tınlar, anne baba bilinçlidir, arada bir konserlere gidilir, hatta bir de ailede müzisyen var ise ne ala, çocukta tohumlar oluşmuştur, heyecanlı ve isteklidir, heh işte al bu çocuğu şimdi ne biliyorsan öğret. Hatta çocuğuna yardımcı olabilmek için onunla derslere gelip müziğin temellerini öğrenen veliler var. Ne mutlu onlara ki çocukları gerçekten iyi yerlere gelecek.

Gerçekten nadir görülen hadise ise şudur. Çocuk doğarken Allah ona müzik sanatını bahşetmiştir, ruhuna kalbine üflemiştir, sen o çocuğa hiç bir imkan vermesen de yolunu bulur müzik sanatında çığır açar. Ama bu beeeeelki 10 milyonda 1 bir hadisedir. Eğer böyle bir çocuğunuz yoksa üzgünüm ki uğraşacaksınız ve çabalayacaksınız :D

Zoltan Kodaly'ye bir gün sormuşlar bir çocuğun müzik eğitimi ne zaman başlamalıdır diye, "annesi doğduğunda" cevabını vermiş rahmetli. Ne demek istediğini anladık sanırım.

Peki başarı eskilere nasıl gelmişti?
En başarılı müzisyenlerin ya da başarıya ulaşmış müzisyenlerin en önemli şansı ailede müzisyenlerin olmasıydı. Adamın birinin babası saray baş kemancısı. Bir hanımefendinin abisi ünlü bir piyanist. Bilmem kimin nesi bir kilisede orgçu. Hatta birisi var ki bütün aile besteci. Bunlar olmasa bile adam Avrupa'da doğumundan sonraki ilk hafta vaftizinden itibaren org sesiyle dünyaya gözlerini açıyor, her dua etmeye gittiğinde en zarif melodileri dinliyor. Bu kişi ilgi duyup bu sanata başlayınca da heyecanla çalışıyor ve ilerliyor. Bizdeki gibi her sene dershaneye gidiyim sınava çalışayım, Youtube'da garip yeşilli mavili Koreli grupları dinliyim, falanca kişinin instagramda kaç takipçisi olmuş onu irdeliyim gibi bir durumu olamaz başarı hedefleyen bir kimsenin.

Geldik Yetişkinlere :) 

Eeeeee o kadar çocuklar ve velileri üzerine yaşanan durumlardan bahsetmişken yetişkinlere ve çalışanlara gelmesek ayıp olurdu. Kimdir bu yetişkinler? Lise, üniversite öğrencileri ve çalışan kimseler tabi.

Aslında buraya kadar anlattığımız her şey burada olacaklara da bir fikir vermiştir. O yaşa gelene kadar müzik kültürünüz -ailenize de bağlı olarak tabi- bir enstrümanın sahip olduğu arka plana nazaran çok dar kalmışsa lütfen önce müzikal dağarcığınızı güçlendirin, sonra sanat kapılarına gelin. İçinizde, gerçekten bir gün yüreğinize dokunan o müziği çalmanın hayali yoksa gelmeyin, ortada öyle bir müzik bile yoksa hiç gelmeyin zaten.

Üniversite öğrencisi kişi, bir sürü ders ile boğuşuyor, her hafta başka bir uygulaması ya da sınavı oluyor, üstüne sosyal olmak için yaptığı bir çok şey var, artı bir de para kazanmak için part-time çalışıyor, e bir de müziğe soyunayım diyor. Soyunma abi :D sen de soyunma bu işe, yaptığın şeylere devam et, haftanın sadece bir günü dokunup bir şey yapamayacağın bir yola niye girersin ki? :D he vakit ayırabiliyorsundur, 3-5 gün çalışabilip egzersizlerini yapabileceksindir, düzenli bir ilerleme katedebileceğini düşünüyorsundur, ruhunda müzik aşkı vardır o zaman gel.

Çalışan kişiler de aynı bu durumda, bütün hafta patronun stresi ile evde zor dinlen, sonra stres atmaya müzik dersine diye gel, hiçbir ilerleme olmasın, sonra bu adama ben ne yapıcam diye düşünmenin stresini bana yükle :D

Yapmayın yapmayın, ne güzel hayatlarınız meşguliyetleriniz var, stresinizi daha fazla stres yaratmadan ve kendinizi de zora sokmadan atabileceğiniz şeylere yönelin. Müziğin kapıları sert ve çetindir, zorlamanız ve zorlanmanız lazım ;)

Çocuklarla ilgili de yetişkinler ile de alakalı yazarken sanki şu mesajı vermiş gibi olduk, klasik dışında bir şey dinliyorsanız öğrenmeyin gardaşım piyano keman falan! Asla! Burada anlatılanların temel sorunu yetişkin kişinin/velilerin müzik ve enstrümana dair altyapısı olmadan üstüne vakti de olmadığı halde bu kapılara gelmesidir. Siz vakit ayırıp hocanızın gösterdiği yolda ilerleyin hele bi, sonra caz mı çalışıcaksın, pop mu yapıcaksın ne yaparsan yap. Ama vakit, imkan, genel kültür, gündelik hayat gibi konuları atlama ;)

Pekiiiiiii, o kadar yazılandan sonra haklı olarak diyebilirsiniz, e kardeş biz o kadar çabalicaz didinicez sana çocuğu hazır getircez, ya da yetişkin olarak zaten müzikte bilinçli gelicem, sen ne yapacaksın diyebilirsiniz. Benim işim siz hazır olduktan sonra en zoru. Böyle bir sanatı ve kendimi size sevdirerek bildiğim her şeyi usülünce öğretmeye çalışmak. Siz hazır olarak gelin derste görüşürüz zaten :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Enstrümanların Kralı: Kilise Orgu

Türkiye ve Orgları -1-

Piyanoya yeteneğim var mı? Enstrüman çalabilir miyim?