Büyük Maestro Gustave Helbig'den Tarihi ve Değerli Bir Konser

Tarihi serüvenimiz orglarımızın ülkemize gelme macerasını incelememizle başladı. Aydınlatabileceğimizin de son sınırlarına kadar aydınlatma hedefi ile ne bulursak inceledik, hala inceliyoruz. Bu zamana kadar "Zeitschrift für Instrumentenbau" yayınının yaklaşık 15.000 sayfası tek tek ve her bir Türkei, Konstantinopel, Smyrna vb. girişler için tarandı. Çok fazla bilgiye ve değerli isme ulaşıldı. Taranacak daha çok fazla sayfa var, yorulmadan çalışıp tarihimizde neler olmuş bulacağız.

Birçok değerli isim, konser, org vb. bilgilerin arasında bir kişi çok dikkatimizi çekiyor. Maestro Gustave (bazı kaynaklarda Gustav) Helbig. Kendisi hakkında pek az bilgimiz olsa da, İstanbul'un müzikal yaşamına kattığı değerlere ilişkin önünde şapka çıkaracak kadar bilgimiz var. Ulaşabildiğimiz kadarıyla Maestro 21 Mart 1870 tarihinde burada doğmuş ve 7 Nisan 1870'de de Taksim St. Antuan Kilisesi'nde vaftiz edilmiştir. Babası bir banker, aristokrat ve ticaret adamıdır. Bugün Doğan Apartmanı olarak bildiğimiz Galata'daki görkemli sarı binanın da sahibidir, yani sahibiydi. Gustave Helbig 20 Mayıs 1960 tarihinde Paris'te 90 yaşında vefat etmiştir. 

St. Espri Katedrali'ne yeni ve mükemmel Rieger orgu geldiğinde açılış konserinde çalanlar arasında o vardı. Helen Edebiyat Cemiyeti'ne "burada müziğin tepesi olmak istiyorsanız org almanız lazım, ama en iyisini alacaksanız Cavaille-Coll'den alın..." demiş ve bu teklifini kabul ettirmiş, org geldiğinde de açılış konserinde çalıp sonrasında organize edilen konserlerde de baş rol oynamış bir Maestro kendisi. Vesile olduğu etkinlikler İstanbul'u bir müzik başkenti yapmaya fazlasıyla yetti. Mekanı cennet olsun diyelim. 

Peki, Rieger ya da Cavaille-Coll orguyla ilgili bir konser yazmayacaksak burada, normal bir konseri mi yazacağız? Hayır... Normal konserleri bırakalım günümüzün standartları düşük yayınları "Bach'tan Debussy'e Müzik Yolculuğu" gibi isimler altında bir piyanistin sadece bir piyanoda icra yaptığı şekilleri överek yazsınlar.

Peki ne konserini yazacağız biz? Bizden biri olan bu büyük ustanın organize ettiği nasıl bir konser 116 yıl önce ses getirdi de şu an öyle konserler kimse vermiyor/veremiyor? İşte Zeitschrift für Instrumentenbau yayınının 11 Şubat 1904 sayısında bulunan makalenin çevirisi:

"31 Ocak günü, kendisini sadece usta bir müzik araştırmacısı olarak değil de aynı zamanda tarihi enstrüman koleksiyoneri ve mükemmel bir org virtüözü olarak bildiğimiz İstanbul'dan Gustav Helbig evinde "Tarihi Müzik Konseri" düzenledi.

Bu konserde usta sanatçılar tarafından sadece 16-18. yy repertuvarı dönem enstrümanları kullanılarak icra edildi. Bu enstrümanlardan bazıları; 1647 yılından bir klavikord, 1622'den küçük portatif bir org, 1770'ten bir viola d'amour, 1800'lerden bir Orphica (tuşlu-telli bir çalgı), 1687'den bir Klavicymbalum vb...

Konser programından bir iki eser ise şöyle:

-M.A. Charpentier; Ouverture du Malada Imaginaire: 2 keman, viola, bas ve klavicymbalum için

-12'den 15.yy'a uzanan dönemden 5 Troubadur Şarkısı, Orphica eşlikli 

-Mozart; 2 keman, bas ve pozitif eşliği ile bir Andante

-Rameau; 2 keman, viola, bas ve klavicymbalum için bir eser

-Handel: 2 keman, viola, bas, klavicymbalum ve pozitif için ünlü Largo'su" 

Yazının orjinalini merak edenler için linkini aşağıya bırakıyorum,

Zeitschrift für Instrumentenbau Bd.24

Peki bu konser neden bu kadar önemli? 

İlk olarak, düzenleyen üstat ülkemizde özellikle org müziği için çalışmış ve bu kültürü en tepe noktada yaşatmış birisi. Hem de sessiz sedasız... Levanten müzisyenler ile ilgili kaynaklarda adına pek de sık rastlamıyoruz bu abimizin bir Donizetti ya da Dussap Paşa kadar.

İkincisi, seçilen repertuvar dönem enstrümanları ile icra ediliyor. Bu seviyenin çok ayrı bir seviye olduğunu söylemeliyim. Biz şu dönemde bile konserlerde Beethoven çalarken piyanomuzun akordunu döneme göre yaptırmayıp bunun bahsini bile açamıyoruz, rahmetli hocam dönem enstrümanı ile dönem konseri düzenliyor. 

116 sene önce gerçekleşen bu konser tadında ve seviyesinde ben şu zamana kadar ülkemde böyle kaliteli bir konser verildiğini duymadım. Peki neler duydum?

Zaten yapılıyor olanları yaptığımız, yani normal standartlarda konserlerimiz var; piyanoda her şeyin çalınıp dinlenip alkışlandığı konserler, standart senfoni ya da operalar vb...

Arada bir yapılıp, standardı bir tık yüksekmiş gibi görünen konserlerimiz var; klavsen ya da org kullanılarak icra edilen konserler...

Bir de hiç standardı olmayan etkinlik ve düşünceler var; klavsende türkülerimizin çalınması ya da 10-12 yaşında bir çocuğun "hayat serüveni" adında albüm yapması gibi, komik tınlıyor biraz tabi :D

He tabi şu da bir gerçek, şu zamanda da konser organize edilemiyor ki... Edilebildiği zamanları da gördük, o sebeple yazıyoruz ki gelecekteki konserlerin standardına biraz dokunabilmiş olalım.

Ülkemdeki her sanatçının geçmişimizden ilham alarak dünya standartlarında konserler vermesi ve dünya standartlarında müzikleri icra etmesi dileği ile...

Sorulması Gereken Sorular:

1) Yazının orjinalinden pek de net anlamadığımız ama yorumlayabildiğimiz mekan durumu. Bu konser Maestro'nun Istanbul'daki evinde mi gerçekleşti yoksa yurtdışına mı davet almıştı? Almanca bilenler lütfen yazının orjinalinden çıkarım yapıp ulaşırsa çok sevinirim.

2) İlk sorunun neticesinde, eğer yurtdışına davet aldı ve konser orada gerçekleştiyse tamam sıkıntı yok. Ama konser burada gerçekleştiyse ve kendisini koleksiyoner olarak da biliyor olduğumuza göreeeeEEE,,,,,,, nerede o enstrümanlar?

NOT: Almanca bilen değerli okurlar, yazının orjinalinden Türkçe'ye anlamda yanlışlığa sebebiyet verecek bir çeviri hatası bulursa lütfen bir mesajı esirgemesinler, hemen düzeltelim :)

    

Bu blogdaki popüler yayınlar

Enstrümanların Kralı: Kilise Orgu

Türkiye ve Orgları -1-

Piyanoya yeteneğim var mı? Enstrüman çalabilir miyim?